20 Mayıs 2012 Pazar


Ne zaman bir yaz akşamı, sessiz, rüzgârsız, dingin bir gecede gri yağmur bulutlarından arınmış tertemiz bir gökyüzüne baksam, o sayısız yıldızların olduğu baş döndürücü görüntüyü her gördüğümde içim huzurla dolar.

Bir kez daha gökyüzüne bakmak aklıma geldiği için kaderime şükrederim ve bir kez daha tertemiz bir gökyüzü sunduğu için evrene tebessüm ederim. Bazı geceler gri buhran bulutları yüzünden baksak da göremiyor, bazı geceler ise yaşayabilmemize vesile olması uğruna zaman harcadığımız ama aslen bize yaşadığımızı unutturan, başkalarının iş-güç gibi birbirinden gereksiz zaman kayıpları yüzünden gökyüzüne bakmayı unutuyoruz. Sebepleri değişiyor ama pek az gece yıldızlara bakmak aklımıza geliyor. Şahsen ben yıldızlara her baktığımda nasıl oluyor da bunca zamandır bakmadığıma ya da görmediğime şaşırıyorum tertemiz ışıldayan gökyüzünü.

Bu gece tekrar aklıma düştü yıldızlara bakmak, Caddebostan sahilde çimlerde oturuyordum. Yanımda bir şişe kırmızı şarap çimler üstünde müzik keyfi. O an “yalnız başıma dışarı çıkmayalı baya oldu” diye iç geçirip “bunu daha sık tekrarlamalıyım” diye de ekliyorum üstüne. Şarabımın 4de 3ü bitmiş şişeye bakınca görüyorum. Tam da o an gecenin ve şarabın en keyifli noktalarına yaklaştığımı anımsayıp, ensemi avuçlarım içerisine alacak şekilde sırtüstü çimlere uzanıyorum. Başım çok yavaş da olsa dönmeye başlamış, ama durun! Odaklanmamı daha da hak eden bir durum var, o da şu ki; işte üst paragrafta hissettiğim farkındalık, ne kadar uzun süredir yıldızlara bakmadığım daha doğrusu görmediğim gerçeğiyle yüzleşiyorum. Ve evet o an aklıma tek bir şey geliyor, yıldızlar aklımda gene aynı soruyu tekrar sordurtuyor kendime. O soru şu:

“Hayatımın kadını şu an nerede, ne yapıyor, acaba o da yıldızlara bakıyor mu, acaba o da beni düşünüyor mu?” Garip… Tanımadığım ama elbet tanıyacağım kişinin kim olduğunu değil, nerede ne yaptığını daha çok merak ediyorum. Kim olduğunu bilmiyorum, merak da etmiyorum çünkü onun kim olduğunu hayal etmeye çalışmak, onun da şu an yıldızlara baktığını hayal etmekten daha az cazip geliyor. Bilmiyorum aynı tuhaf huy sizde de var mı? Ama ne zaman yıldızlara baksam, aklıma hep henüz karşıma çıkmamış hayatımın aşkı ve onun da benle aynı anda yıldızlara bakma ihtimali ile ilgili sorular ilişiyor. Bilemiyorum, tanımadığımız ama tanıyacağımızı bildiğimiz biri ile ilgili hayal kurmak çok cazip geliyor, tüm o yüklediğimiz yoğun anlamlara rağmen bizi hayalkırıklığına uğratmayacak tek insanın o olması konusundaki umutlarımızı, kurduğumuz hayallerle daha da güçlendirmeye çalışmak çok mutlu ediyor.  Umut etmek, belki de ilk kez bu kadar umut veriyor.

0 yorum:

Yorum Gönder