20 Mayıs 2012 Pazar

Teşekkürler

Mutluluk; iki mutsuzluk arasında arda kalan zamandaki deşarj olma, enerji depolama molası hayatımızda. Bir sonraki acıların üstesinden gelmemiz için etkisi erken geçen ve hızlı tesir eden etkili bir doping kıymetini bilene. Mutsuzluk ise mutluğu bekleme sebebi, mutluluğun özlenilen ve kıymetli bir şey olmasındaki en büyük etken. Bir önceki mutluluk bir sonraki mutsuzluğu tetiklerken, bir sonraki mutsuzluk bir önceki mutluluğu gölgeliyor. Bizler ise kelebek kadar kısa ömürlü olduğunu bile bile kucak açıyoruz mutluluğa. Kapının ardındaki mutsuzluğu görmezden gelip daha da bir bağlanıyoruz. Ebedi olacağını sanıp edebi oluveriyoruz bir anda. Geleceğe ümit bağlamak için, geçmişten çıkardığımız dersleri unutuveriyoruz biranda. Güveniveriyoruz hayallerimize, gerçek olacaklarmış gibi hiç bitmeyeceklermiş gibi kucaklıyoruz onları. Ancak sonra uzayan her rüya gibi acı veriyor geçici mutluluklarımız, gerçeklere uyandığımızda.

Anladım ki mutluluk kalıcı olduğunu düşünmeye başladıktan sonra git gide tehlikeli bir hal alıyor günden güne, ama gene de inanmaktan bağlanmaktan alamıyorsunuz kendinizi. “Bu sefer olacak”, “bu farklı”, “bundan sonra her şey farklı olacak” gibi cümleleri benimsemek için geçmişinize, sizi siz yapan hayal kırklıklarından çıkardığınız derslere bir anda ihanet ediyorsunuz.

Ama gün geliyor iç sesiniz “ben demiştim” diyor size. Yüz çevirdiğiniz kendi karanlık benliğinize geri dönüyorsunuz, isteseniz de istemeseniz de. Ancak sandığınız kadar iyi karşılamıyorsunuz kendinizce. Suçluluk duygusu her şeyin önüne geçiyor, kendinizden şüphe etme durumu yıllar sonra tekrar baş gösteriyor.

Şimdi her şey eskisi gibi ve ben aslında çok da şikayetçi değilim. Hayatımın kısa süreli sayıca çoklu tekrardan oluşan bir döngü içinde olduğunu geç de olsa öğrendim. Umursamazlığın verdiği bir mutluluk hakim. Şimdi anlıyorum ki belki de en gerçek mutluluk sebepsiz mutluluk. Elinde yeterli malzeme yokken, harikalar yaratan maharetli bir aşçı gibi hissediyorum kendimi. Hak edilmiş mutluluk bu işte. Gülmeye sebep yokken gülebilmek, gerçekten gülebilmek. Geçmişi hatırladığında suratında oluşan şapşal bir gülümseme, güzel yapmaya yeter hayatı. Ve ben buradan geçmişi hatırladığımda gülmeme, dolaylı ya da direk vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Mutsuzluğu mutsuzlukla yenmeme vesile oldukları için, mutlu etmeyip, mutlu olmayı öğrettikleri için.

0 yorum:

Yorum Gönder